Âlimin fikr-i ne ise zikri de o olurmuş derler. Yazımız bu kez dedikodu üzerine olacak sevgili okurlar. Uzun zamandır yazımıza ara vermiştik. Malumunuz ülke gündemi ve Kozan gündemi geçtiğimiz seçim ve siyasetten dolayı yoğundu.
Gelelim konumuza. Dedikodu diyince aklımıza hep kadınlar gelir. Eski nesiller öylesine işlemiş ki bunu içimize, farklı bir mantık aklımıza hiç gelmezdi. Ama günümüzde bizim erkeklerimiz kadınlarımızdan daha çok ve daha seviyesiz oluvermiş çıkmış. Piyasada kim ne demiş, kim nasıl olmuş, kim çökmüş, kim kalkmış onun derdine düşmüş zavallı insan müsvetteleri dolanır durur. Aslında bunların isimlerini buradan açık açık yazıp ifşa etmek lazım ama adamlarda yüz yok. Bunlar kendi menfaat ve çıkarları için karşısındaki insanın düşeceği zor durumu hiç düşünmezler dahi. At çamuru izi kalsın politikasıyla hayatlarına devam ediyorlar
Kendileri onun bunun hakkında etmedikleri dedikodu kalmaz, atmadıkları çamur kalmaz, ama ne hikmetse kendilerine leke kondurmazlar. Dedikoduyu yapar en sonunda şöyle bağlar konuyu; "Ya işte filan kişi laf taşır, oradaki lafı alır buraya getirir, buradakini başka yere götürür. Ona güven olmaz" diyerek konuyu bağlar. Amaç iftira attığı kişiyi çekemiyor. Ondan menfaati bitmiştir. Artık onun ayağının kayması lazım, yerine kendisinin her dediğini yapacak yalaka bir yamak yerleştirmek istiyor. Yerleştireceği kişi de salağın önde gideni kullanıldığının farkında değil, onun attığı iftiraya destek veriyor. Halbuki salak kendinin kullanıldığının, maşa olduğunun farkında değil. Hele bide yanlarında üçüncü bir haramzade var, Allah düşman başına vermesin. Kapıdan kovsan bacadan girer. Ar namus kalmamış, milleti kandırmaktan başka yaptığı bir şey yok. Bunu yüzüne vuruncada, abi özür dilerim bir karışılık olmuş diyip kuyruğunu kıstırıp gidiyor, bir sonraki gelişinde yine aynı yalan dolanla devem etmeye çalışıyor ve en sonunda ağır sözlerle kovuluyor. Adam alışmış az ilerde yine aynı tezgahı uyguluyor yine aynı sonucu alıyor. İnsan anasına avradına, çoruna çocuğuna bile bile nasıl küfrettirir? anlamak mümkün değil. Ondan sonra gider, sağda solda, ona buna dedikoducu bu, laf taşır bu diye çamur atmaya kalkar. E bire mübarek, sen ve senin gibi diğer iki kişi de olmak üzere hiç dönüp kendinize baktınız mı? Kendinizi sorguladınız mı? Dedikodunun kralını siz yaparsınız, ona buna sağda solda duyduğunuz lafı hemen siz taşırsınız, sonra sizin yaptığınızı başka biri yapmış gibi lanse edersiniz. Nasıl bir yaratıksınız anlamak mümkün değil.
Her birinizin kime çalıştığınızı, kime akşamları brifing verdiğinizi, telefonda kimlere hesap verdiğinizi iyi bilirim. Dedim ya aslında sizi ifşa etmek var diye ama, işte her laf her yerde söylenmiyor. Haram yemekten yüzünüzün şekli değişmiş. Önce kendi pisliğinizden vaz geçin. Sonra onun bunun ayağını kaydırmaya çalışmaktan vazgeçin. Emin olun millet sizin ne b*k olduğunuzu biliyor. Aslında herkes sizin ne kadar çok dedikoducu olduğunuzu, oraya buraya laf taşıdığınızı iyi biliyor. Onun için sizin yanınızda duyulması gereken, sizin tabirinizle bomba'yı ilk size söylüyor ve sizin gibi sazanlar düşüyor.
O üçüncü haramzade zaten bir kukla olmuş. Gel beri oğlum, git öte oğlum. Soytarı sağda solda çok sevildiğini zannediyor ama nerden çıksa arkasından küfredilmiş hale gelmiş, farkında bile değil diyeceğim ama gayette farkında. Bile bile yapıyor, bile bile o küfürleri yutuyor. Oda onun genişliği, yapacak birşey yok.
Sevgili okurlar, yukarıda bahsettiğim 3 şahıs Kozan'da hemen hemen herkesin bildiği isimler. Gönül isterdi ifşa etmek ama olmuyor. Adamlar dedikodu üssü kurmuş, geleni gideni gerekirse yoldan çevirip ağzından laf almaya çalışıyorlar. Sonra ona buna iftira atıp ayağını kaydırmaya çalışıyorlar. Ayıbı, günahı bilmez hale gelmişler. Sadece Allah'a havale etmek lazım.
Sağlıcakla kalın...